DOĞAL BİTKİLİ KAYA ŞEKERİ

Nanenin Ferahlatıcı Lezzetini Siz de Keşfedin!

İlk izlerine milattan önce 1200’lü yıllarda Antik Mısır’da rastlanan nane, günümüzde endüstriyel bir bitki olarak da varlığını sürdürüyor. Doğanın adeta bir armağan gibi, karşılıksıza insanlara sunduğu nane, alternatif tıp alanında da oldukça tercih ediliyor. Hiçbir hastalığın ya da rahatsızlığın tedavisinde tek başında nane elbette tedavi etmiyor ancak sağaltıcı ve dinginleştirici bir rol oynuyor. Nane bitkisi üzerine yapılan araştırmalar, nanenin anti bakteriyel özelliğe sahip olduğunu ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler gösterdiğini belirtiyor. Dolayısı ile özellikle vücut direncinin düştüğü ve nezle ya da grip gibi semptomların görüldüğü dönemlerde, nane çayı sürecin atlatılmasına yardımcı oluyor.

  • Ağız kokusunu giderir.
  • Kuvvetli bir antioksidandır.
  • Stresi azaltarak, sakinlik hissi verir.
  • Kas ağrılarını hafifletmeye yardımcıdır.
  • Soğuk algınlığının tedavisinde etkilidir.
  • Omega 3 yağ asidi yönünden zengindir.
  • Düzenli kullanımda mide ekşimesini azaltır.
  • Astım, grip, bronşit ve öksürük için yararlıdır.
  • Buharını solumak burun tıkanıklığını giderir ve sinüsleri açar.
  • Boğaz kuruluğunu giderir ve boğazları rahatlatmaya yardımcıdır.
  • İçeriğindeki mentolün spazm çözücü etkisi, sindirim sistemini rahatlatır.

Tomurcuklardan Gelen Şifa Kaynağı

Gül, yüzyıllardır süregelen birçok hastalığa deva olduğu gibi birçok yemek ve içecekte kullanılan ender türden bir bitkidir. Gül çayının hoş kokusundan, ferahlatıcı özelliği bilinen bir gerçektir. İşte gül çayının faydaları…

  • İshali önler.
  • Bağırsakları rahatlatır.
  • Bademcik rahatsızlığına iyi gelir.
  • Ağız kokusunu önler.
  • Cildi temizler. Nemlendirir ve canlandırır.
  • Sakinleştirir, depresyonu önler.
  • Antiseptik özelliği sayesinde koruyucudur.
  • Yaraların temizlenmesinde kullanılır.
  • Kalbi rahatlatır ve ciğerin iyi çalışmasını destekler.
  • Adet sancısını giderir.
  • İdrar yolu enfeksiyonuna iyi gelir.
  • Kan şekerini düzenler.

Daha çok solunum problemleri ve mide sorunlarına olumlu etkilerinden dolayı kullanılır. Kökü tatlıdır. Çin tıbbında, kılavuz ilaç olarak adlandırılan bu bitki; soğuk algınlığı, mide sorunları, menopoz gibi farklı pek çok sorunun iyileştirilmesinde kullanılır. Kaynatılıp şerbeti de yapılan meyan kökünden ayrıca bitkisel ilaçlar, tatlandırıcılar ve sabun, şampuan gibi ürünler de yapılabilir.

  • Kabızlığı giderir. Meyan sindirim ve solunum problemlerinizde rahatlama sağlar.
  • Stresle ilişki hormonları düzenler.
  • Adet döneminde kadınların yardımcısı.
  • Mide problemlerinde etkili.
  • Cilt problemlerine karşı etkili.
  • Anti-viral.
  • Kasa ağrılarını giderir.

Daha çok solunum problemleri ve mide sorunlarına olumlu etkilerinden dolayı kullanılır. Kökü tatlıdır. Çin tıbbında, kılavuz ilaç olarak adlandırılan bu bitki; soğuk algınlığı, mide sorunları, menopoz gibi farklı pek çok sorunun iyileştirilmesinde kullanılır. Kaynatılıp şerbeti de yapılan meyan kökünden ayrıca bitkisel ilaçlar, tatlandırıcılar ve sabun, şampuan gibi ürünler de yapılabilir.

  • Kekik çayı, hafızayı canlandırmaya, baş ağrılarını ve kas gerginliğini hafifletmeye, öksürükleri yatıştırmaya, ateşi düşürmeye, soğuk algınlığı ve enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olur. Mükemmel bir doğal sakinleştiricidir. Bunun yanında sindirim sistemini destekler ve arındırır. Öksürük ve tıkanıklığa iyi gelir. Solunum yolu enfeksiyonlarını azaltır.
  • Anti enflamatuar ve antibakteriyel özelliklere sahiptir.
  • Vertigo, kulak çınlaması, zona ve hepatit gibi birçok hastalığın hafifletilmesine yardımcı olur.
  • Vücuttaki stresin azaltılmasına destek olur.
  • İştahı baskılar. Metabolizma hızını arttırır, yağ yakma sürecine destek olur.
  • Menstrüel krampları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.
  • Adet ağrılarını ve ruh hali değişimlerini iyileştirmeye destek olur.
  • C vitamini bakımından zengindir. Bu sayede bağışıklığı güçlendirir.
  • Grip, soğuk algınlığı ve nezle gibi hastalıkların daha kısa sürede iyileşmesini sağlar.
  • Kekik çayı beyindeki odaklanma ve hafıza merkezini geliştirir.
  • Kabızlık, şişkinlik, mide bulantısı gibi problemlere karşı iyi gelir.
  • Bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde etkilidir. Mide ağrılarını arttırır.
  • Düzenli tüketilirse toksinlerin vücuttan atılmasına destek olur.
  • Cildin daha pürüzsüz ve canlı görünmesine yardımcı olur.
  • Sivilce ve akne oluşumunun önüne geçer.
  • Cilt çatlakları, cilt lekeleri ve egzamaya karşı etkilidir.

Papatya çayı, doğal tadının yanı sıra vücuda çeşitli yararlar sağlayan popüler bir içecektir.

  • Sancıları yatıştırıyor.
  • İçerisinde yer alan “alfa bisabolol” maddesi ile mide ülserine iyi geliyor.
  • Ayrıca içerisindeki “arzulene” maddesi ise mide yanmalarını hafifletiyor.
  • Diyabet hastalarının iyileşmelerine katkıda bulunuyor.
  • Kemik erimesini yavaşlatabildiği gibi önlemeye de yardımcı oluyor.
  • Boğaz ağrısını hafifletiyor.
  • Diş etlerini güçlendiriyor.
  • Gaz, hazımsızlık ve idrar söktürücü etkileriyle de rahatlama sağlıyor.
  • Papatya çayının en bilinen özelliği sinirleri gevşetmesi ve uykusuzluğa iyi gelmesidir.
  • Sindirimi kolaylaştırır, mide kramplarına ve ağrıları geçirir.
  • Diş ağrılarını hafifletir. Diş sorunu yaşıyorsanız, papatya çayı ile gargara yapabilirsiniz.
  • Cildi güzelleştirir ve canlı bir görünüm Güçlü bir antidepresan etkisi bulunması ile sinirleri yatıştırma ve sakinleştirme rolü üstleniyor.
  • Regl dönemlerinde sağlar. Papatya çayını bir cilt toniği gibi kullanabilir, yüzünüzü silebilirsiniz.
  • Göz kapaklarında meydana gelen iltihaplanmaları tedavi eder.
  • Solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Sinüzit, nezle gibi bir hastalık yaşıyorsanız, papatya çayının buharını solumak iyileşmenize yardım edecektir.
  • Kan şekerini dengeler.
  • Regl ağrılarına, sırt ve bel ağrılarına iyi gelir.

Zencefil hem geleneksel hem de modern tıpta kullanılan bitkilerden biridir. Hint ve Asya mutfaklarında çok popüler bir baharat olan zencefil; soslarda, çorbalarda ve et yemeklerinde yaygın şekilde kullanılır. Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan zencefil bitkisinin kökü taze olarak ya da kurutulup toz hâlinde tüketilebilir. Kurutularak toz forma getirilen zencefil; şekerlemelerde, hamur işlerinde ve içeceklerde kullanılabilir. Oldukça keskin ve özgün bir tada sahip olan zencefilin çay olarak tüketimi son derece yaygındır. Zencefil çayları genellikle bitkinin toz formu kullanılarak hazırlanır. Bunun temel nedeni taze zencefilin yılın sadece belirli dönemlerinde mevcut olmasıdır. İnsan vücuduna pek çok faydası olan zencefil çayının olumlu etkilerine birlikte bakalım. Yapılan bilimsel çalışmalar, zencefil çayının içerdiği antioksidanlar sayesinde genel sağlık durumunu iyileştirmeye yönelik faydaları olabileceğini gösterir. İşte toz ya da taze zencefil çayı faydaları:

  • Zencefildeki fenolik bileşiklerin, mide bağırsak sistemindeki  tahrişi hafifletmeye yardımcı olduğu, tükürük ve safra üretimini uyardığı, gıda ve sıvıların sindirim sistemi kanalından geçerken mide kasılmalarını azalttığı düşünülür. Ayrıca kolon kanseri ve kabızlığı önlemeye yardımcı olur.
  • Kemoterapi sırasında oluşan mide bulantılarını azaltması da taze zencefil çayı faydaları arasındadır.
  • Zencefil çayı, kas ağrısı tedavisinde etkili olabilir ve egzersize bağlı kas ağrısını azaltabilir.
  • Zencefil çayının,  yaygın bir sağlık sorunu olan osteoartrit semptomlarını azaltmada etkili olduğunu gösteren bazı çalışmalar vardır.
  • Zencefil termojenik yani vücut ısısını arttırıcı etki gösteren bir bitkidir. Özellikle soğuk kış günlerinde vücut ısısının kontrol altına alınmasında etkilidir.
  • Yüksek oranda C vitamini içeren limon ve antioksidan kaynağı zencefil kullanılarak hazırlanan zencefil limon çayı, toksinlerin vücuttan atılmasını destekler.
  • Kadınların adet döngüsü sırasında yaşadığı şiddetli ağrıları azaltmaya yardımcı etkisi de zencefil limon çayı faydaları arasındadır.
  • Düzenli olarak tüketilen zencefil çayı, metabolizma hızının ve dolayısıyla vücudun yağ yakma kapasitesinin artmasına yardımcı olur.
  • Zencefil çayının diğer faydaları arasında kolesterolü düşürmek, kan pıhtılaşması riskini azaltmak ve sağlıklı kan şekeri seviyelerini korumaya yardımcı olmak sayılabilir. Daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır, ancak kanıtlanması halinde zencefil, kalp hastalığı ve diyabet tedavisinin bir parçası olabilir.

Sarı kantaron, tıpkı adı gibi sapsarı, pek sevimli çiçekleri olan bir bitki. Kendisi, güzelliğinin altında öyle de uyumlu ki dünyanın neredeyse her yerinde yetişebiliyor, Asya’dan Amerika’ya dek dünyanın farklı kıtalarına, farklı iklimlerine uyum sağlayabiliyor.Halk arasında üzerindeki minik deliklerden dolayı binbirdelik otu olarak da anılan sarı kantaronun özellikle çiçekleri ve kökü önemli bir şifa kaynağı olarak görülüyor. Piyasada en çok kurusu, yağı ve çayı bulunan bu bitki, çok eski zamanlardan beri vücuda sağladığı yararlar nedeniyle pek gözde. Son olarak kendisinin tarlalarda ve yokuşlarda kendiliğinden yetişme özelliği olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Antiseptik özellikler gösterdiğinden vücudu mikroplara karşı koruyor. İltihap önleyici etkiler göstererek vücutta oluşan iltihaplanmaların hızla iyileşmesine destek oluyor. Hücrelerin daha hızlı yenilenmesini sağladığından yaraların da hızla iyileşmesine yardımcı oluyor. Egzama, varis gibi cilt rahatsızlıklarında da olumlu etkiler gösterdiği biliniyor. Çay olarak tüketildiğinde hazmı kolaylaştırıyor, iştah açıcı bir etki gösteriyor. Aynı şekilde sindirim üzerindeki olumlu etkileri sayesinde gastrit sorunu yaşayanlara da destek oluyor. En önemli etkilerinden biriniyse kansere karşı gösteriyor ve kanserli hücrelerin büyüyüp çoğalmasını engelliyor. Vücudumuzdaki birçok hormonun düzenli bir şekilde salgılanmasına destek oluyor, bu sayede özellikle kadınların adet dönemlerinde sıkça başvurdukları arasında yer alıyor. Adet sancılarını dindirme konusunda etkili olduğu bilinen sarı kantaron, menopoz dönemindeki kadınların da sıkça başvurduğu bitkilerden sayılıyor. Sarı kantaron aynı zamanda bel ve baş ağrısı gibi sıklıkla yaşanan ağrıların da azalmasında önemli bir rol oynuyor. Doğal bir antidepresan etkisi göstererek sinirleri yatıştırıyor. Bu özelliği sayesinde stres kaynaklı uykusuzluğun, kaygı, korku gibi hislerin azalmasını sağlıyor. Mutluluk hormonlarının salgılanmasını destekleyerek depresyon gibi olumsuz ve ciddi sorunlardan kurtulmaya yardımcı oluyor. Ciltte oluşan sivilcelerle baş etmeyi de bilen sarı kantaron, sivilcelerden kalan izlerin de geçmesini sağlıyor. Son olarak, güneş yanığı gibi dönemsel cilt lekelenmelerinde de olumlu etkileri olduğu için sıkça kullanılıyor.

Orta Avrupa’da eskiden birçok köyde ıhlamur vardı. Merkezde bulunur buluşma noktası olarak kullanılırdı. Ayrıca burada haber alış verişinde bulunulur, gelinler kendilerini gösterirlerdi. Mayıs başında dans festivalleri bu ağacın altında düzenlenirdi. Bunlarla beraber köy mahkemeleri genelde yine burada kurulurdu. Bu yüzden ıhlamur, mahkeme ağacı ya da mahkeme ıhlamuru olarak da bilinir[2]. Germen ve Slav halklarında ıhlamur kutsal bir ağaçtır.

Yatıştırıcı özellikleri ile zihinsel stresi ve kaygıyı azalttığı bilindiğinden anksiyete ile mücadelede yardımcıdır.Ruh hali değişimlerinden veya açıklanamayan kronik stresten muzdaripseniz ıhlamur çayının hormon seviyeleriniz üzerinde küçük bir etkisi vardır hem beden hem de zihin için rahatlamayı sağlar. Kronik hastalıkları önler. Antioksidan (kuersetin ve kaempferol) içeriği yüksektir. Bu antioksidan bileşikler serbest radikalleri ortadan kaldırır, hücresel solunumun zararlı yan ürünlerini sisteminizden temizler ve kronik hastalıkları önleyerek genel sağlığı iyileştirir. Vücudu detoksifiye eder. Ihlamur çayında bulunan çok faydalı bir p-kumarik asit bileşiği terlemeyi tetikleyerek vücuttan toksinleri, aşırı tuzlar, yağlar, su ve yabancı maddeleri atmaya yardımcı olur.Ateşi olan bireylerde terlemeyi tetikleyerek ateşin daha hızlı düşmesini sağlar ve organ sistemlerinde kalıcı hasarı önleyebilir. Soğuk algınlığı ve gribi azaltır. Ateşi düşürmek için terlemeyi uyarmanın yanı sıra ağız ve solunum yolu boyunca, burun tıkanıklığını azaltmak, boğaz ağrısı, öksürük ve tahrişe neden olan iltihaplı ve şişmiş zarlar gibi diğer hastalık belirtilerini giderir.İyi bir bağışıklık güçlendiricidir. İltihabı azaltır. Baş ağrısı ve artrit, gut gibi iltihaplı durumlardan muzdarip olanlar için ıhlamur çayı bu ağrılı, şişliğe sebebiyet veren semptomları ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.Solunum yollarındaki iltihaplanmayı azalttığı gibi kan basıncını düşürmeye ve kan damarlarındaki iltihaplanmayı gidermeye yardımcı olur. Sindirimi iyileştirebilir. Mide bulantısı, şişkinlik, kabızlık veya kramp çekiyorsanız 1 fincan ıhlamur çayı midenizi yatıştırabilir.Ihlamurda bulunan bileşikler ve kimyasallar sindirim rahatsızlığını azaltabilir ve yiyeceklerin uygun şekilde sindirilmesi ve atılmasını düzenleyebilir.

Asya ve Avrupa kökenli olmasına karşın Dünya’nın birçok yerinde yetişmektedir. Bitkinin adı “bal” anlamına gelen Yunanca mélissa sözcüğüne dayanmaktadır. “Balsam” terimi, bal arısı (Melitta) için Yunanca kelimeden türetilmiştir. Arılar bitkinin cazibesine kapıldıklarından, limon balsamı arı kovanlarının önüne dikilir. Arı kovanlarının kendileri de antiseptik etkisinden dolayı hastalıkların yayılmasını önlemesi gereken özsuyla ovulur.

  • Uçuktan Mide Problemlerine, Birçok Soruna Kısa Sürede Çözüm Olan Şifa Dolu Lezzet: Melisa Çayı.
  • Melisa çayı, antiseptik özellikler gösterdiğinden uçuk ve ağız içi yaralarının hızla iyileşmesini sağlıyor.
  • Antiseptik özellikleri sayesinde cilt ya da saç derisinde oluşabilen egzama, mantar gibi birçok soruna çözüm oluyor.
  • Mikropları öldürücü bir özelliği bulunduğundan böcek ve sinek ısırıklarında da etkili oluyor. Kaşıntı ve kızarıklıkların da hızla geçmesine yardımcı oluyor.
  • Melisa çayı, sedatif özellikler de gösteriyor, bu sayede vücutta sakinleştirici bir etki oluşturuyor.
  • Bu özelliği sayesinde, stres gerginlik, depresyon gibi sorunların geçmesini sağlıyor.
  • Yine strese bağlı oluşan uykusuzluk problemini de ortadan kaldırıyor.
  • Melisa çayı, sindirim sisteminin sağlıkla çalışmasına destek oluyor, birçok mide probleminin çözümünde destek oluyor.
  • Gaz sancısı yaşayanların da yardımına koşan melisa çayı, bağırsak hareketlerinin düzenlenmesine yardım ediyor.
  • Doğal bir ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak anılan melisa çayı, bu sayede grip, nezle gibi hastalıkların hızla iyileşmesini sağlıyor.
  • Yüksek tansiyon problemi yaşayanlara destek oluyor, tansiyonun dengelenmesine yardım ediyor.
  • Bu sayede uzun vadede ortaya çıkabilecek birçok kalp ve damar hastalığına yakalanma riskini de en aza indiriyor.
  • Hafızayı güçlendirip konsantrasyonu artırıyor, bu sayede özellikle ileri yaşlarda görülebilen Alzheimer hastalığına yakalanma riskini azaltıyor.
  • Sindirim sistemine olan olumlu etkileri sayesinde kilo verme sürecini hızlandırıyor.

Şifalı bitkiler, bazen tek bir amaç için kullanılırken bazen birçok derde deva için de kullanılabilir. Civan perçemi de oldukça şifalı bir bitkidir. Sizde faydalarını öğrenip hayatında bu bitkiye yer verebilirsiniz.

  • Ateş düşürücü, soğuk algınlığı tedavisinde etkisi vardır.
  • Öksürüğe karşı etkili olup, balgam söktürür.
  • Sivilce ve akne tedavisinde kullanılır.
  • Midede oluşan hazım problemlerini giderir.
  • Stres gibi psikolojik sorunların tedavi etmek için kullanılabilir.
  • Tansiyon dengelemede faydalı bir bitkidir.
  • Kalp ve damar rahatsızlıklara iyi gelir.
  • Uykusuzluk problemi yaşayanlar kullanabilir.
  • Basuru olanlar için, rahatlatıcı etkisi vardır.
  • Beslenme sorununda iştah açıcı özelliği kullanılabilir.
  • Kadın hastalıklarının tedavisinde ağrı kesici, tedavi edici olarak kullanılır.
  • Anti bakteriyel etkisi ile vücutta oluşan yara ve iltihabın iyileşmesini sağlar.

Faydaları saymakla bitmeyen kuşburnunun kendi gibi çayı da sağlık için yararlı çaylardan bir tanesidir.Soğuk algınlığı, grip ve C vitamini eksikliği ile ortaya çıkan sorunlara iyi gelir. Magnezyum, demir, likopen, A, B, E, K gibi vitaminler bulundurur. Vücudun ihtiyaç duyduğu bu vitaminleri kuşburnu çayı ile karşılanabilir.

  • Gözleri korur.
  • Kansızlığa iyi gelir.
  • Bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği bulunmaktadır.
  • Kansere karşı koruyucudur.
  • Cildi güzelleştirir.
  • Kabızlığı önler.
  • Kötü kolesterolü düşürür.
  • Eklem ağrılarını dindirir.
  • Enfeksiyon oluşumunu engeller.
  • Önemli bir antioksidandır. Bununla birlikte vücut içerisinde serbestçe dolaşabilen ve türlü türlü rahatsızlıklara ve yaşa bağlı hücre yıpranmalarına neden olan radikallerin, insan vücudundan uzaklaştırılmasına destek olmaktadır. Mide sorunlarının giderilmesi için kuşburnundan yararlanma mümkündür.
  • Sindirimi kolaylaştırıcı içeriklere sahiptir.
  • Vücuda enerji sağlar.
  • Karaciğere iyi gelir.
  • Kalp sağlığına iyi gelir.
  • Stresi azaltır.
  • Doğal ağrı kesici özelliği vardır.
  • Böbrek taşı ile savaşır.
  • Kilo kontrolünü sağlar.
  • Beyin fonksiyonlarını güçlendirir.
  • Akne ve egzama tedavisinde etkili olma özelliği bulunmaktadır.

Konumuz çok yönlü ve şifa kaynağı bitkilerden Reyhanın sağlık açısından birçok faydası bulunur. Bu faydalar:Bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı direncinizi arttırır. Kötü kolesterolü düşürerek kalp dostu bir tavır sergiler. Mide asidini düzenler ve hazımsızlık gibi sorunlarınızın giderilmesine yardımcı olur. Antienflamatuvar özelliği sayesinde ödem attırıcı etki gösterir.

  • Baş ağrısına iyi gelir.
  • Öksürüğe iyi gelir.
  • Cilt bakımı için kaynatılıp suyu tonik olarak kullanılabilir.
  • Kansızlık ve düşük kan şekerinin yol açtığı baş dönmesine karşı önleyici etkiye sahiptir.
  • Ağız yaraları söz konusu olduğunda tedavi edici özelliği vardır.
  • Yağ yakıcı özelliği sayesinde zayıflamanıza yardımcı olur.
  • Bağırsak gazına iyi gelir.
  • Öksürüğün tedavisinde kullanılır.
  • Stresten arınmanıza yardımcı olur.
  • Arı sokmalarına karşı da reyhan şerbetinden yararlanabilirsiniz.
  • Mide ve bağırsak şişkinlikleri için tedavi edici etkiye sahiptir.
  • Ödem attırır.
  • Solunum yollarını rahatlatır.
  • Kansere karşı koruyucu etkisi vardır.
  • Yatıştırıcı etkiye sahiptir.
  • Anksiyete bozukluğuna iyi gelir.
  • Cildi güzelleştirir.
  • Ağız kokusunu giderir.

Sarı rengi ve özgün tadı ile adından sıklıkla söz ettiren zerdeçalın, çayı da en az kendi kadar popülerdir. Anti-inflamatuar özellikler taşıdığından eklem ve kas ağrılarına iyi geliyor. Çok güçlü bir antioksidan olan zerdeçal çayı vücuttan ödemlerin atılmasını sağlıyor, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklarla savaşıyor.

  • Soğuk algınlığına, özellikle boğaz ağrısına anında çözüm oluyor.
  • Hafızayı güçlendiriyor, konsantrasyon gücünü artırıyor, stresi azaltıyor.
  • İltihapları kurutuyor, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlıyor.
  • Kan dolaşımını artırıyor, anemiye iyi geliyor, ağrılı regl dönemleri yaşanmasına sebep olan rahim kistlerinin tedavisine destek oluyor.
  • Kalbin fonksiyonlarını düzenlemeye yardımcı olarak kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltıyor.
  • Karaciğerin kendi kendini temizlemesine, detoks yapmasına yardım ediyor.
  • Antioksidan özellikleri sayesinde özellikle kuru ciltleri canlı ve yumuşak hale getiriyor.
  • Metabolizmayı hızlandırıp yağ yakımına destek oluyor, böylelikle zayıflamak isteyenlerin de yardımına koşuyor.
  • En önemlisini sona sakladık; içerdiği kurkumin pigmenti serbest radikallere karşı savaşıp hücre zarlarının hasar görmesini engelliyor; bu sebeple bilim insanları zerdeçalın yakın zamanda kansere çare olabileceğini söylüyor. Düzenli olarak zerdeçal çayı tüketmek de bu etkiyi destekliyor.

Not: Her ne kadar zerdeçal çayının sağlığa sayısız faydası olsa da alerjik reaksiyonlar ve mide sorunları oluşturması riskine karşı onu düzenli olarak tüketmeden önce doktorunuza danışmayı unutmayın.

Altın otu, ülkemizin pek çok bölgesinde yetişen ve adını da altın sarısı renginden alan bir bitki. İçerisinde flavonlar, reçine ve benzer bileşenler bulunduran bu bitki çeşitli yararları bulunuyor. Mide ekşimesi, yanması gibi problemlerin yanında gastrite iyi gelir. Mide özsuyunu artırır. Sindirim sistemini ve bağırsak fonksiyonlarını düzenler. Prostata iyi gelir. Basur tedavisine yardımcıdır.

  • Böbrek dostudur. Bu organda oluşan taş, kum benzeri yapıların vücuttan atılmasını sağlar.
  • İyi bir idrar söktürücüdür.
  • Sağlıklı şekilde zayıflamak isteyenlere günde 2-3 fincan içebilirler.
  • Düzenli tüketildiğinde tokluk hissini artırır. Bu da yine zayıflamak isteyen kişiler için uygun bir özelliktir.
  • İdrar yolları enfeksiyonlarını önler.
  • Safra ve pankreas salgısını artırır.
  • Eklem ağrıları, kas ağrıları, romatizma ve kireçlenme gibi sağlık sorunlarına iyi gelir.
  • Vücuttaki iltihapların atılmasını sağladığı gibi oluşumunu da önler.
  • Sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olmak isteyenlerin düzenli olarak içmesi gerekmektedir. Çünkü altın otu cildin hem sıkılaşmasını hem de nemlenmesini sağlar.
  • Düzenli olarak altın otu çayı tüketiminin varis oluşumunu önlediği, var olan varislerin de görünümünü hafiflettiği düşünülmektedir.

İskandinavya’dan Kuzey Afrika’nın güney ve doğusuna, Urallar ve Sibirya ile Avrupa’yı içine alan yerlerde dağılım yapar. Türkiye’de Kuzey Anadolu’da dağlık bölgelerdeki nemli ormanlık sahalarda sakallı kızılağaç, doğu kayını ve adi gürgen türleriyle birlikte yer alır. Çiçekler Mayıs ile Haziran aylarında gelişir. Tohumlar Ekim-Kasım aylarında olgunlaşır. Çiçekler erdişidir, tozlaşma böcekler vasıtasıyla sağlanır. Yarı gölge ya da yarı ışık ortamlarda nemli veya ıslak toprakları tercih eder. Yaşam alanını bataklıklar genellikle nemli fundalıklar, nemli açık ormanlık ve turbalık alanlar oluşturur.

  • Kabızlığın gidermede etkilidir.
  • Safra salgılamada görevlidir.
  • Gut hastalığına iyi gelir.
  • Spazm çözücüdür.
  • Hemoroit rahatsızlığında kullanılır.
  • Bağırsak da parazitlerin temizlenmesinde kullanılır.
  • Kurşun zehirlenmesine maruz kalan kişilerde iyileştirici bir etkiye sahiptir.
  • Karaciğer rahatsızlıklarında oldukça etkilidir.
  • Sarılık ve siroz tedavisinde kullanılır.
  • Yara ve çıban tedavisinde kullanılan bir yöntemdir.
  • Barut ağaçlarının kabukları tere otu gibi metabolizmayı hızlandırmakta ve de zayıflamaya yardımcı olmaktadır.
  • Bu faydalarla birlikte ayrıca;
  • Kusturucu bir etkiye sahiptir.
  • Sindirim sistemlerinin düzenlenmesine yardımcı olur.
  • Kan dolaşımlarının düzenlenmesinde görevlidir.

Geleneksel tıpta yüzyıllardır kullanılan şifalı bir bitki olan Karabaş otu lavanta bitki ailesine ait bir bitkidir. Zekayı ve hafızayı güçlendirir. Zihinsel yorgunluğu ve akıl karışıklığını giderir. Arap-Fars geleneğinde çoğu beyin bozukluklarının tedavisinde kullanılır. Sinüzit, öksürük, kronik nezle ve ateşli soğuk algınlığı tedavisinde yararlanılır.

  • Depresyon ve anksiyete semptomlarını önler, rahatlatır.
  • Baş ağrısı ve migren tedavisinde diğer bitkilerle birlikte kullanılır.
  • Kan dolaşımını hızlandırır.
  • Damar tıkanıklığını önler.
  • İdrar yolu enfeksiyonu ve vajinal enfeksiyonların tedavisine yardımcı olur.
  • Kan kanseri ve başta pek çok kanser türünün gelişmesini engeller.
  • Cilt yaralarının iyileşmesini hızlandırır.
  • Mide bulantısını giderir.
  • Romatizmal ağrılara iyi gelir.
  • Uykusuzluğa iyi gelir.
  • Hazımsızlığa, kabızlığa ve mide gazına iyi gelir.
  • Sindirim sistemini düzenler ve bağırsakların daha aktif çalışmasını sağlar.
  • Kas ağrılarını ve kas yorgunluğunu giderir.

Adaçayı çok eski zamanlarda insanların bahçesinde yetiştirdiği her derde deva kabul edilen mucizevi bitkilerdendir. Adaçayının bu kadar yaygın tüketimi hiç kuşkusuz faydalarının oldukça fazla olmasından kaynaklanıyor Vücudumuzdaki zararlı toksinlerin atılmasını sağlar. Depresyon ve sinir sistemine faydalıdır. Karaciğerin temizlenmesini sağlamaktadır. Öksürük, bronşit ve astım şikayetlerini hafifletir.

  • İdrar yolları için faydalıdır.
  • Stresi azaltarak sakinleşmenizi sağlar.
  • Menopoz şikayetlerini hafifletir.
  • Vücutta oluşan mantar enfeksiyonlarına yararlıdır.
  • Diş eti iltihaplanması ve ağız yaraları için faydalıdır.
  • Zihni güçlendirerek Alzheimer hastalığına iyi gelir.
  • Boğaz ağrılarını hafifletir.
  • Yaşlılık etkenlerini geciktirir.
  • Sindirim sistemine fayda sağlayarak ishale iyi gelir.
  • Safra kesesinin çalışmasını sağlamaktadır.
  • Selülitlerin oluşmasını en az seviyeye indirir.
  • Baş ağrılarına iyi gelmektedir.
  • Cilt hastalıkları ve cilt mantarlarında tedavi olarak önerilmektedir.
  • Saç derisini besleyerek kepeklenmeyi önler.
  • Ağız içi yaralarını geçirir.
  • Vücut ağrılarında masaj yöntemi ile kol, bacak, bel bölgesinde kullanabilirsiniz.
  • Yaralanma ve kesik tedavisinde kullanılır.
  • Banyo suyuna yağdan ilave ederseniz rahatlamayı sağlar.
  • Afrodizyak etkisi bulunmaktadır.

İçerdiği yüksek orandaki vitamin ve mineraller nedeniyle mate çayı, sağlığa pek çok faydası bulunan yerba mate bitkisinin yapraklarından elde edilen şifalı bir bitkidir. Brezilya ve Paraguay’da yetişen mate bitkisi yüksek oranda kafein içerir. Peki, mate çayının faydaları nelerdir? Mate çayı neye iyi geliyor? Merak edilen tüm detaylar haberimizde… Potasyum, magnezyum ve manganezden zengin olan mate, kötü kolesterolü düşmesine yardımcı oluyor.

  • Mate yaprağı, çok sayıda aktif fitokimyasal içermesi sayesinde kalp damar hastalıklarını önlemede yardımcı oluyor.
  • Doğal hücre yenileyici özellik göstererek cildi tazeleyici ve canlandırıcı özelliklere sahip. Yaşlanma belirtilerini yavaşlatabilir.
  • Diüretik özelliği bulunan mate yaprağı, vitamin ve mineral yapısı açısından da güçlü bir fiziksel performans sağlıyor. Bu vitamin ve mineraller vücuttaki yağ parçalayıcı enzimlerin aktivitesini engelleyerek yağ emilimini azaltıyor.
  • Özellikle spor yapan ve ağır bedensel aktivite gösteren kişiler için oldukça iyi bir enerji kaynağı olan bitki, vücudun ve zihnin erken yorulmasını engelliyor, zihinsel aktivitenin artmasına da katkıda bulunuyor.
  • Mate bitkisi, sindirim kolaylaştırıcı ve bağırsak çalıştırıcı etkiye sahiptir.
  • Bitki kafeinin emilimini geciktirerek kafeine bağlı uyarıcı etkinin daha dengeli ve uzun süreli olmasını sağlıyor. Ancak kafein içeriği nedeniyle hamilelik ve emzirme döneminde kullanılması önerilmiyor.
  • Bakteri, parazit ve mantardan koruyarak enfeksiyonu önlemeden etkili olabiliyor.
  • Kan şekerini düşürmeye, diyabetin yaratabileceği komplikasyonların önüne geçilmesini sağlayabilir.
  • Stres ve uykusuzluğun azaltılmasına yardımcı olur.
  • İştahınızı keserek sindirim sistemini rahatlatır.
  • Yeşil çaya göre yaklaşık yüzde 90 daha fazla antioksidan içerir.
  • Linosis Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalar, mate bitkisinin kanser hücrelerini yavaşlatıcı etkisi ve orofaringeal, özofagus, gırtlak ve mesane kanserlerinin yavaşlatılması ile arasında bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor.
  • Mate bitkisinin anti-kanser olduğunu belirten bazı çalışmalar da mevcut.

Mekke gülü ya da Hibiskus olarak da bilinen çay çiçeği faydaları nedeniyle sıklıkla tüketilen bitkiler arasındadır.  Sağlığına dikkat edenlerin mutlaka tüketmesi gereken bu bitki, doğal olması halinde herhangi bir zarar içermemektedir. Ancak kimyasal ve katkı maddeli ürünlerin kullanılması halinde Nar çiçeği çayı zararları görülebilir. Nar çiçeğinin metabolizmaya olan etkisinden söz etmek gereklidir. Sindirim sistemini kontrol altına alır ve kabızlık durumunu önler ishale de fırsat vermez.

  • Bağırsaklarınızın sistemli şekilde çalışmasını sağlar.
  • Narın antioksidan bir meyve olduğunu hatırlayın. İşte nar çiçeği de aynı özelliğe sahiptir.
  • Antioksidan etkisi ile vücudu temizler ve zararlı maddelerin atılmasını sağlar.
  • Nar çiçeğinden elde edilen nar çiçeği çayı bitki çayı saatlerinizi lezzetlendirebilir.
  • Yüksek tansiyon hastaları için doktor onayı ile tüketildiğinde tansiyonun yükselmesini önler ve dengede tutar.
  • Nar çiçeği çayı faydaları arasında iltihap sökücü özelliği de yer alır. Bu özelliğini enfeksiyon günlerinde fark edebilirsiniz.
  • İdrar yolu enfeksiyonu ve kış enfeksiyonu yaşadığınızda gün içinde bir fincan nar çiçeği çayı tüketmeyi ihmal etmeyin.
  • Hücre yenileyici özelliği ile dikkat çeken nar çiçeği, yara oluşumunu önler ve cildinizdeki yaraların çabuk iyileşmesine destek olur. Böylece cildiniz daha sağlıklı bir görünüme kavuşur.
  • Sindirim sistemi için faydalı olan nar çiçeği çayı, diyet beslenmesinde tüketildiğinde yağ yakımını hızlandırıcı etkisini gösterecektir. Ödemden kurtulmak için günde bir fincan içebilirsiniz.
  • Günümüzün en sık yaşanan hastalıklarından biri olan kanser için nar çiçeği çayı ile kendinizi koruma altına alabilirsiniz. Çünkü nar çiçeği çayı kanserli hücrelerin yayılmasını önler.
  • Böbreklerde taş oluşumu ve enfeksiyon nar çiçeği çayı ile giderilebilir. Böbrek sağlığını korumaktadır.
  • Nar çiçeğini bir suda bekletip bu su ile gargara yaparsanız, ağız içindeki bakteriyi ve kötü kokuyu yok edebilirsiniz.
  • Mikrop kırıcı özelliğini ağız bakımında da gösterecektir.
  • C vitamini açısından zengin olan nar çiçeği çayı ile vücut direncini her zaman güçlü tutabilirsiniz.
  • İleri yaşlarda görülen damar sertliği ve kireçlenme problemine karşı önlem almak için nar çiçeğinden faydalanabilirsiniz.

Yeşil çay, sağlık üzerindeki sayısız olumlu etkisi pek çok bilimsel araştırmaya konu olmuş, nitelikli içeriği ile öne çıkan bir bitkisel besin türüdür. Sağlığını korumak isteyenlerin yeşil çay tüketimine özen gösterdiği görülür. İçeriğinde barındırdığı çok sayıdaki antioksidan ve sağlığa yararlı mikro bileşenler sayesinde vücudun zinde kalmasına, günlük fonksiyonların sorunsuz bir şekilde yerine getirilmesine ve hastalıklara karşı korunmaya önemli faydaları vardır.

Vücutta oksidatif süreçler sonucunda serbest oksijen radikalleri açığa çıkar. Bu maddeler doku hasarı ve hücre yaşlanmasına neden olur. Yeşil çayda bulunan kateşinler serbest oksijen radikallerinin etkisini azaltarak antioksidan etki gösterir. Yapılan çalışmalar yeşil çay tüketimin çeşitli kanser türlerine karşı koruyucu etkisi olduğunu göstermiştir. Yeşil çayın içeriğindeki polifenoller vasıtasıyla DNA hasarını önlediği düşünülmektedir. Yapılan gözlemler daha sık yeşil çay tüketen kadınlarda meme kanserinin %20-30 daha az görüldüğünü göstermektedir. Yeşil çayın kanser riskini azaltıp azaltmadığına dair çalışmalar devam etmektedir. Kardiyovasküler hastalıklar; koroner kalp hastalıkları, romatizmal kalp hastalıkları, kalp ritim bozuklukları, yüksek kan basıncı ile seyreden kalp hastalıkları, periferik damar hastalıkları gibi pek çok çeşidi bulunan bir grup rahatsızlıktır. Kalp hastalıkları tüm dünyada ölümlerin başta gelen sebebidir. Genel olarak çay içmenin kalp hastalığı riskini azalttığı düşünülmektedir. Yeşil çayın kalp hastalıklarından koruyucu etkisi içeriğinde bulunan ve bir antioksidan olan flavonoidlerden kaynaklanmaktadır. Yapılan çalışmalar yeşil çayın LDL kolesterolü düşürdüğü, kanın pıhtılaşma riskini ve vücuttan kolesterol emilimini azalttığını göstermişir. Yapılan gözlemler düzenli yeşil çay tüketenlerin daha az inme (felç) geçirdiklerini gösterdi. Ayrıca çayın içinde bulunan tanin maddesinin kan basıncını düşürücü etkisi olduğu gözlemlendi.  Obezite ve buna bağlı sağlık sorunları çağımızın en önemli problemlerinden biri durumundadır. Yeşil çayda bulunan kafein ve kateşinlerin sinerjik etki göstererek metabolizmayı hızlandırdığı ve yağ yakımını artırdığı düşünülmektedir. Karaciğer yağ asidinin oksijenle metabolize edilme düzeyinin düşük olması iştahı artırmaktadır.

Yeşil çayda bulunan kateşinlerin yağ asit oksidasyonunu artırarak iştah üzerinde azaltıcı etki gösterebileceği düşünülmektedir. Bu konudaki araştırmalar devam etmektedir. Günümüzde şeker hastalığı görülme oranı hızla artmaktadır. Bunda beslenme alışkanlıklarının değişmesinin ve vücut kitle indeksinin artmasının çok büyük rolü vardır. Yeşil çay tüketimi ile şeker hastalığı riski arasında ters orantı olduğu düşünülmektedir. Yeşil çayın diyetle alınan şekerin emilimini azalttığı düşünülmektedir. Yeşil çay ağızda plak bakterisinin büyümesine engel olarak plak oluşmasını azaltmakta ve ağız kokusuna engel olmaktadır. Yeşil çayın içinde bir miktar diş sağlığını koruyan bir madde olan florür bulunur. Nörolojik hastalıklar üzerine etkisi: Parkinson ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların sıklığı günümüzde gittikçe artmaktadır. Yeşil çayın içinde bulunan profenol bileşenlerinin Parkinson ve Alzheimer hastalarında faydalı olabileceği düşünülmektedir. Düzenli yeşil çay tüketen yaşlıların daha az depresif belirtiler gösterdiği de gözlemlenmiştir. Yeşil çay içinde bulunan tanin maddesinin anti stres etkisi olduğu iddialar arasındadır. Yetersiz D vitamini düzeyi, erken adet görmek, yetersiz fiziksel aktivite, genetik özellikler ve sağlıksız beslenme kemik sağlığını olumsuz etkilemektedir. Kemik sağlığını etkileyen risk faktörlerinin bilinmesi koruyucu ve önleyici tedbirlerin alınmasını kolaylaştırmaktadır. Beslenme kemik sağlığı için kontrol edilebilir bir faktördür. Son zamanlarda kemik sağlığını koruyucu beslenme düzeni içinde yeşil çay üzerinde durulmaktadır. Yeşil çayın oksidatif stresi ve inflamasyonu azaltarak kemik sağlığını olumlu yönde etkilediği düşünülmektedir. Menopoz döneminde kadınlarda kemik yoğunluğu azalmaktadır. Bu dönemde düzenli yeşil çay kullanan kadınlarda kemik oluşum sürecinin olumlu etkilendiği düşünülmektedir. Serum D vitamini düzeyinin artmasının yeşil çay içmenin faydaları arasında olduğu saptanmıştır. Yeşil çay içeriğindeki kafein nedeniyle doğal bir uyarıcıdır.